Türkiye Yenidoğan Çetesi’ni konuşurken, bebeklerin vefatının yanı sıra yapılan yanlış göz ameliyatları ve bunun yanı sıra, soruşturma kapsamında kapatılan özel bir hastanede ölen hemşire de tekrar gündeme geldi. Yenidoğan çetesi soruşturmasının akabinde kapatıldığı açıklanan Özel Şafak Hastanesi’nin sahibi Seçim Öztürk, hastanenin kapatılmadığını savundu. Öztürk, “Şirkete ilişkin Bağcılar’daki hastane kapatıldı ve Avrupa Şafak açık durumda” dedi. Soruşturma kapsamında ismi geçen birçok hastanenin ruhsatının iptal edildiği açıklanmıştı. Öztürk, Halk TV yayınına katılarak, “hastanenin kapatılmadığını” ileri sürdü ve devletten son 10 yılda “600 milyon lira ödeme aldığını” belirtti.
NORMAL HASTA AĞIR BAKIMA YATIRILDI
Öztürk’e, olağan hastaları ağır bakın ünitelerine yatırdığına ait müfettiş raporu hatırlatıldı. Öztürk, bu tespiti doğrularken, münasebetini şöyle anlattı: “Doğrudur benin hastanede yatmıştır. Bu süreçleri biz fatura etmişizdir. Devletin şöyle bir sistemini var, diyor ki siz hiçbir gelen hastayı diğer bir yere sevk edemezsiniz. Hastayı yatağınız varsa almak mecburiyetindesiniz. Hasta yolda giderken merhum olursa, bütün sorumluluğu hastaneye aittir. Biz bunları yatırdık. Devlete faturasını kestik, ödemedi bunları mahkemeye verdik.”
16 BİN ADET YANLIŞ GÖZ AMELİYATI
Öztürk’e açıklamaları sırasında, müfettiş raporlarındaki 16 bin adet yanlış göz ameliyatı tespiti de soruldu. İnsanların gereksiz yere göz ameliyatına alındığına ait suçlamayı pahalandıran Öztürk, bu soruşturmayı doğruladı. Öztürk, “Şimdi bakın, ben doktor değilim, bu gözle ilgili külfetimiz var. Zannedersem devlete 3,5 milyon dolar götürdüm, bunların parasını yatırdım, davayı kazanırsak geri alacağım. Ben bu parayı yatırdım, davamız devam ediyor. kazanırsam geri alacağız.”
Öztürk, Yenidoğan soruşturmasının 2023 ve 2024 yılının birinci 10 aylık süreci kapsadığını ve bu dönemde hastanesinde ölen bebek bulunmadığını da ileri sürdü. Öztürk’e, SGK müfettiş raporlarındaki, “Kurumun tahsilat imkanını ortadan kaldırmak maksadıyla Gaziosmanpaşa da faaliyette olduğu halde, adresi Sakarya taşınarak konkordato kararı çıkartarak, bu suretle kurumun 4 milyar 942 milyon TL alacağı tahsil edilememiştir.” tabiri soruldu. Öztürk, rapordaki bu tespiti de reddetti, Avrupa Şafak Hastenesi’nin Sakarya’ya gitmediğini ileri sürdü.
DOKTORUN ENTEKTE ETTİĞİ SIVI SONRASI ÖMRÜNÜ YİTİRMİŞTİ: FEZLEKE HAZIRLANDI
13 Mayıs 2024’te, Özel Birinci Hastanesi’nde dedesinin yanında refakatçi olarak kalan hemşire Selen Bilgin, kendisine enjekte edilen ilaç sonucu hayatını kaybetti. Olayla ilgili hazırlanan fezlekede, doktor Fatih Akın’ın “olası kastla öldürme” kabahatinden müebbet mahpusla cezalandırılması talep edildi. Fezlekede, Selen Alim’in, olay günü anestezi uzmanı olan doktor Fatih Akın’ın odasına girdiği, akabinde Akın’ın heyecanlı halde telefonla konuşarak odadan çıktığı belirtildi. Alim’in vefatına “çoklu ilaç intoksikasyonu” neden olduğu kaydedildi. Kuşkulu doktor Fatih Akın ise sözlerinde Alim’in ilacı kendi isteğiyle kullandığını savundu.
“BU İLAÇ UYKUSUZLUK ÇEKENLER İÇİN DEĞİL”
Tanık olarak dinlenen Muzaffer U. ise, “Fatih Akın’ı telefon ile aradım. ‘Selen’i kaybettik’ demesi üzerine ‘Nasıl yani?’ diye sordum. Bana, ‘Selen’in baş ağrısı vardı, ona ağrı kesici serum taktım’ dedi. ‘Bu nasıl olur?’ diye sorunca, ‘Selen’e düşük dozda propofol yaptım’ dedi. Propofol benim bildiğim kadarıyla uykusuzluk çekenler için çok kullanılan bir ilaç değil. Doktor Fatih bana, ‘Önce ağrı kesici uyguladım lakin Selen beni arayıp tekrar uyuyamıyorum diyerek bu ilaçtan istediğini söyledi. Uyguladıktan sonra 2-3 saat başında bekledim. Bu sırada uyudu uyandı. Sonra ben odadan çıktım. Tekrar geldiğimde Selen’i kaybettiğimi anladım. Hayata döndürmeye çalıştım’ dedi bana” halinde beyanda bulunmuştu.